Okuyan bireyler olarak tarihimizle
ilgili ilk bilgileri okul hayatımızda öğrendik. Okutulan ders kitaplarında
tarihimizi anlatan bu topraklar üzerinden kimlerin gelip geçtiği bir tarih
yazmaktadır. Tarih kitapları öğrencilik
hayatımıza dördüncü sınıftan itibaren girdiğini hemen hemen herkes hatırlar.
İlk tarihimizi, ilk geçmişimizi o kitaptan öğrendik. Tarihimiz adına ilk
öğrendiğimiz bilgilerde bizlere Kurtuluş Savaşının anlatıldığını, yurdumuzun
kimler tarafından işgal edildiği anlatılmıştır. Biz de, on yaşında aldığımız
ilk tarih bilgimizle vatanımızı kimler tarafından işgal edil? Nerelerde
savaştık gibi sorular gelmiştir
aklımıza.. Hemen kitapları kurcalamaya başlarız ve Kimlerin yurdumuzu işgal
ettiğini, Hangi Ülkelerin topraklarımıza ayak bastığını, bizi yurdumuzdan atmak
isteyenlerin adlarını öğrenmek için çaba gösterip öğrenmişizdir.
Unutmayalım ki “Geçmişini bilmeyen
geleceğini göremez”
Milletimiz, Geçmişteki Kimliğini,
ulusunu, Tarihteki geçmişin yeniden tekrarlanmaması için öğrenmek “ Zorundayım,
Zorundasınız” zorunda.
“Osmanlı
Devleti, Birinci Dünya Savaşında, Kafkas, Çanakkale, Irak, Filistin, Suriye
gibi cephelerde savaştı. 1914 yılında Rusların Doğu Anadolu'ya girmesiyle
Erzurum'a saldırdılar. Enver Paşa Komutasında ki Türk ordumuzda bu saldırılara
karşı koyarak düşmanı bozguna uğratmaya çalıştı. Çok sayıda masum insan
öldürüldü ve kayıplar oldu. “
“1915'de
İngiliz ve Fransız savaş gemileri Çanakkale Boğazı'na girerek İstanbul'u ele
geçirmek istediler. Deniz savaşlarından Üstünlüğümüzü koruyarak Türk
Topçularımız onlara geçit vermedi. Kara savaşında Anzak, (Avustralya-Yeni
Zellanda) Cezayirli, Hintli askerlerden oluşan işgal güçleriyle Gelibolu'ya
asker çıkaran İngilizler, Karşılarında Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal'i
buldular. Çanakkale savaşı, Kurtuluş Savaşımızın ilk zaferi oldu. Türk'ün
yenilmezliğini, Türk'ün esir edilemeyeceğini göstermiştir. Ulusumuz bütünleşmiş
ve birleşmiştir.
Çanakkale'de
zafer kazanan Mustafa Kemal Paşa bundan sonra Doğu cephesinde de savaştı. Savaş
sonucunda Ruslardan 1916 yılında Muş ve Bitlis'i geri aldı. Irak cephesinde
Türk askerleri, İngilizlerle ve İngilizlerle birleşen Araplarla savaştı.
Suriye
cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki 7. Ordu (Yıldırım Ordularına
bağlıydı ) başarılar kazandı, vatanı savundu. Daha sonra Mustafa Kemal,
Yıldırım Orduları Komutanı oldu.
1918 yılı başlarında Amerikan ordusu
İngiliz ve Fransızlarla birleşerek, aynı anda hareket ettiler. 30 Ekim 1918'de
Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Anlaşması yapmış, düşmana çok ağır şartlarla
teslim olmuştu. Çok geçmeden ordumuz dağıldı. silâhtarına el kondu. Yurdumuz
işgal edilmeye başlandı.
İngilizlerin
İstanbulu İşgal etmesiyle gemilerini boğaz'a demirlediler. Eskişehir, Afyon'a,
Samsun'a, Merzifon'a, Batum'a asker çıkaran İngilizler, Musul'u, Urfa'yı,
Antep'i, Maraş'ı işgal ettiler. İşgalden yedi ay sonra da buraları Fransızlara
bıraktılar. İtalyanlar Afyon, Konya, Alaşehir'e çıktılar… Doğu'nun bir bölümü
Amerikan planlarına göre Ermenilere verilecekti. Sömürge yapacakları yeni kukla
devletler kurulacaktı.
O
sırada Mustafa Kemal Paşa milletin sesini duyuracağı, birlikte hareket edeceği
bir meclisi kurmak için seçimler yaptırdı. İstanbul'dan kaçabilen bazı
yurtsever meclis üyeleri de onlara katıldılar. 23 Nisan 1920 günü törenlerle
Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Bu meclis, Türk tarihinde Türk adını
taşıyan ilk meclistir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi ulus egemenliğine dayanan bir meclisti. Yeni Türk
devletinin kuruluşunun da ilk adımıdır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi hem çıkarılan isyanları bastırmakla uğraştı, hem de
düzenli bir ordu kurarak saldırganlara karşı savaştı.
“Bilelim
ki millî benliğini bilmeyen milletler başka milletlere av olur.”
M.Kemal Atatürk.